Programın
açılma gerekçesi

      ABD’nde
1963 yılında ilki gerçekleştirilen Karaciğer Nakli (KcN) son 20 yılda büyük
ilerleme ve gelişme kaydederek, bir çok merkezin hedefleri arasına
yerleşmiştir. Buna ek olarak, KcN ihtiyacı oluşan hastalarında sayısındaki
anormal artış da merkezlerin KcN’ne yönelmesinde en önemli etkenlerden biri
olmuştur.

      KcN
ameliyatları preoperatif, intraoperatif ve postoperatif dönem tetkik,
değerlendirme ve takipleri kapsayan, boyut ve cerrahi işlem olarak muazzam bir
büyüklüğe sahip, günümüzün en kompleks ve dolayısı ile de en zor cerrahi
işlemlerinden birisidir. Yalnız bu özellikleri ile bile bir çok tıbbi branş
için, ancak en başta cerrahi ve anestezi için oldukça muteber bir konumu işgal
etmektedir.

      Eşsiz bir
organ olarak Kc, tüm fonksiyonları ile tüm hayati organ ve organ sistemlerinin
fonksiyonlarını etkilemekte, disfonksiyon durumlarında bu sistemlerde de
görünür veya gizli disfonksiyonlara yol açmaktadır. Kardiyomyopati,
ensefalopati, renal disfonksiyon vb bunların başta gelenlerinden olup hasta
mortalitesi ile direkt ilişkili klinik senaryolardır.

      Bu
hastaların cerrahi tedavisinde, cerrahi girişimler yanında, anestezi açısından
gerek değerlendirilmesi, gerek preoperatif, peroperatif ve postoperatif tedavi
edilmesi, hızlı karar verilmesi ve intraoperatif doğru tedavi uygulanması,
cerrahi girişimin başarısını ve dolayısı ile de hastanın mortalite ve
morbiditesini etkileyen önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

      Tüm bu
nedenlerden dolayı, uzmanlık eğitimi almış bir anesteziyoloji ve reanimasyon
uzmanının, böylesine spesifik, uzun soluklu ve oldukça kompleks bir işlem için
yine spesifik, uzun soluklu ve oldukça kompleks bir ilave eğitim alması
şarttır. Ayrıca, teknolojik gelişmeler ışığında, hasta takibinde geliştirilen
yeni monitörizasyon cihazlarının öğrenilmesi ve kullanılması açısından da
enstitümüz bulunmaz bir ortam sağlaması açısından önemlidir.

      Bu sayede karaciğer nakli sırasında,
gerek vericilerde gerekse alıcılarda en ideal anestezik yaklaşım sergilenmesi
mümkün olacaktır. Ayrıca, bu sayede ülkemizde hızla artan KcN merkezlerinin,
KcN anestezisi konusunda bilgili ve tecrübeli Anesteziyoloji ve Reanimasyon
uzmanı ihtiyacı karşılanmış olacaktır.